Seksizm dünya genelinde benzer paradigmalarla işlese de sonuçta çeşitli tarihe, sosyal ve coğrafi alanlara göre hatırı sayılır farklılıklar gösterir. Bu kitap seksizmin okurlarca anlaşılmasını, aşina olduğumuz şeyleri ya da ayrıcalıklarımızı arkada bırakmak pahasına da olsa seksizmin öğretilerinin en kısa sürede unutulmasına teşvik etmeyi ve insanları bu amaca çağırmayı, böylelikle de seksist ideolojinin, gücün ve egemenliğin temellerini mütemadiyen sarsabilmeyi hedefliyor.Seksizmde tarafsız bir konuma yer yok, olayların seyrini dışardan izlemek de politik bir pozisyon. Her şekilde seksizm, insanların üzerinde fikir ayrılığına düştüğü çok eskiden gelen bir problem. Sessiz kalmak bir seçenek değil. Onun yerine gereken şey eleştirel tartışma becerisi ve geçmişin, şimdinin ve geleceğin sorumluluğunu almaya hazır, bilgiye dayalı bir tartışma ahlakı. İşte bu kitap burada devreye giriyor.
2007 yılı içinde yayın hayatına atılan yayınevi, bütün dünya için bir yıkım haline dönüşen ekolojik felaketlerin; felsefi, siyasi, kültürel nedenlerini irdelemek, bunların tarihsel köklerini ve eğitimle ilgili bağlarını açığa çıkarmak için bir ayna görevi yapmayı hedeflemektedir.
Yeni bir yüzyılın ilk çeyreğindeyiz ve insanlık yeni düşüncelere adım atmakta. Olan biten bu değişime, ancak eski ezberlerimizi bozarak, yeni düşüncelere zihnimizi açarak giriş yapabiliriz.
İnsanlık, doğayla ilişkisini sorgulamak zorunda. Ya yeni bir birliktelik kuracak ya da devam etmekte olan ve kimin kazanacağı çok açık savaşa devam edecek. Bu yol ayrımında; farklı yayınlarla, okuyucuyla kurulacak yeni tarz birlikteliklerle Türkiye yayın hayatına yeni bir renk katmak niyetindedir.
Yayınevi 2015 senesinden itibaren uluslararası yayınevi statüsünü kazanmıştır.
