“Janesco; Roseten ve Hamthe’nin oğlu olarak ihtişamlı bir malikanede doğdu. Ama gerçek temas yerine ekranın soğuk ışığında büyüdü. Her sabah uyandığında ilk iş olarak televizyonu açar, annesinin ruj sürüşünü, babasının sakince salona gidişini izler; ne zaman uzanıp ‘dokunmaya’ çalışsa, görüntü bir cam tabakaya dönüşür.” Sahnenin bize vaat ettiği yakınlık, Janesco’nun dünyasında hep mesafeli bir simülasyon olarak kalır. Ailesini “izlemek”, günümüzün dijital yalnızlığının özetidir:; ekranlar aracılığıyla kurulan bağlar, gerçek dokunuşların eksikliğini gizlerken, duygu yoksunluğunu derinleştirir. Janesco’nun yalnızlığı, modern iletişimin utandıran boşluğunu; ne kadar parlak bir imaj sunulursa sunsun, gerçek temas ve empati arayışının asla tam anlamıyla tatmin edilemeyeceğini fısıldar. Kutu İçeriği; Eser 70×50 cm 300gr. Hahnemühle Fine Art, %100 Arşivsel Kağıt Beyza Demirci imzalı “Orjinallik Sertifikası” Çerçeve Özellikleri; Edsbruk 98×68 cm Siyah, Ahşap PH natürel paspartu Ön koruma: Polyester ₺9.000,00
| Beyza Demirci, İstanbul merkezli bir sanatçı ve tasarımcıdır. Sanat ve Tasarım alanında yüksek lisans eğitimini tamamladıktan sonra resim, heykel ve sınırlı edisyon baskılar üretmeye odaklanmıştır. 2020 yılında ortaya koyduğu “The Mongs” koleksiyonu, her biri kendi hikâyesine, ruh hâline ve felsefi bir zemine sahip karakterlerden oluşur. Günümüz insanının kırılganlıklarını zarif bir mizah ve sade bir estetikle temsil eden bu seri, sanatla düşünceyi buluşturan bir anlatı sunar. Her eser, izleyeni içine çeken görsel bir hikâye başlatır. Ayrıca Demirci, çalışmalarını sinirbilim uzmanı Prof. Dr. Sinan Canan ile nörobilim ve sanat ekseninde sürdürmektedir. |
